Ailece balıkçılık yapan kadınlar sabah gün ağarmadan tekne ile ağlara gidiyor, balıkları toplayıp kıyıya geliyorlar. Sonra hep birlikte balıkları ayırıyorlar.Evin dedesi balıkları hale götürüyor. Akşamları da tekrar ağları kontrol etmeye ve temizlemeye gidiyorlar.
Anneleri Zeliş hanım 42 yıldır bu işi yapıyor. Gelinleri, kızları ve oğulları da balıkçılıkla uğraşıyor. Torunlar ise üniversitede okumayı ve farklı alanlarda kariyer yapmayı tercih etmişler. Aile çocuklarına sonuna kadar destek oluyor. Müthiş iyi bir aile. Bu yaz denizcilik okumuş olan Hasan da geçici bir süreyle, Dilek, Fatma ve Mümine’ye yardımcı oluyordu.
Emekçi kadınlar hem balıktalar, hem evde işlerine devam ediyorlar. Zeytin toplamaya da gidiyorlar, aşure zamanı köyde kazanda aşure de yapıyorlar, bahçe işlerinde annelerine yardım ediyorlar. Tam olarak hayatın içindeler. Köy kadınlarının gıpta edeceği şekilde söz hakları var. Ailede genç, yaşlı, kadın, erkek, kayınvalide, gelin herkese söz hakkı var ama herkes birbirine çok saygılı. Herkes kendisiyle barışık. Bu belgesel projemde kendine güvenen, kendine etrafına, doğaya saygısı olan dört kadın ve saygılı, yaşama ve insanlara hoş bakan genç Hasan’ı tanıdım.
